upload music to get code

3 Temmuz 2008 Perşembe

YÜRÜMEYEN DOSTLUKLARA ARMAGANIMDIR


KARMAŞIK DUYGULAR


Uzun zaman önce iki dost varmış
Bir birlerine ölesiye taparlarmış
Biri Mehmet biri birinin adı demetmiş


Yalnızlık nedir bilmezler, görüşmedikleri günü günden saymazlarmış, sevici , üzüntüyü,hasreti,özlemeyi de bir birlerinin kalplerinde bulurlarmış, ilk kim uyanırsa telefona sarılır uykulu gözlerle bir gülücük ve bir ‘’günaydın can dostum‘’ yazarmış telefonuna,sonrada bir güvercine bağlarcasına yollarmış dostunun kalbine,çok geçmeden alırmış cevabını ‘’günaydın can dostum on dakika sonra aynı yerde’’ diye, bu senelerce sürmüş gün olmuş olgunlaşmışlar ve seneler geçtikce düşüncelerde özlemlerde hasretlerde ve beklentilerde değişmiş , Mehmet’in içindeki ateş daha bir kor olmuştu ama içinde yanan ateş demetin dostluk engeline takılıyormuş.Demet,Mehmet için aynı duyguları paylaşmıyor hatta yeni arkadaşlar sevgililerden bahsediyordu, Mehmet bunları dinledikçe içten içe yanıyor ama bir türlü söyleyemiyormuş, demetin her bir erkek arkadaşı ile tanışır, tanıştığı günün her akşamında ağlamış, demet her ayrılmasında Mehmet‘te alıyordu soluğu, dizine kafasını koyup ağlıyordu saatlerce o ağladıkça Mehmet ağlıyor ikisi de yan yana yanayana..!! saatler geçiriyorlardı.demet anlatıkca Mehmet’in her bir kelimede bir parçası gidiyordu onun o haline dayanamıyor parmakları saçlarının arasında yavaşça süzüyordu. Demet o gün Mehmet’e beklemediği bir soru sordu – Mehmet bunca sene dostuz ama senin hayatına giren hiçbir kız görmedim ? der Mehmet ne diyeceğini bilemez ve o an biri olduğunu ama henüz duygularının tam anlamı ile netleşmediğini söyler, demet tanışmak istediğini söyler. Mehmet mahcup bir şekilde olur der. Ve demetin tanımadığı bir kız arkadaşından yardım ister ve demetle tanıştırır sonrası günlerde demetin o kızı sormasında ayrıldığını söyler Mehmet
Artık seneler gençlik çağını dünde bırakmış ikisi de iş güç sahibi olmuşlardır. Demet uzun dönemli bir erkek arkadaşı vardır ve onun evlenme teklifine biraz zaman isteyerek red eder ve bunu Mehmet’e anlatır. Demet o kişiyi anlatırken gözlerine bakan Mehmet hiç görmediği bir ışık görüyordu sanırım bu içinde yanan ateşin rengiydi aynı ateş kendisinde’ de yanıyordu ama bir kendi biliyordu ve kabul etmesini söyler Mehmet, birkaç ay geçmeden düğünleri olur Mehmet düğüne gitmez sudan sebepler sıralar,ve düşünür nasıl olurda hiç söyleyemediği aşkının rüzgara kapılmasını seyredemem her halde...
Yine aylar bir birini kovaladı demet evli olduğu için görüşmeleri telefonda birkaç kelime ile sınırlı kalıyor ilerlemiyordu artık.demetin bu günlerde Mehmet’e çok ihtiyacı vardı yolunda gitmeyen bazı şeyler vardı. Her bir telefon konuşması Mehmet’in kısa kesmesi ile kelimeler demetin diline diziliyordu. Evliliği bitmek üzere olan demet Mehmet’in bu anlamsız tavrına dayanamaz ve evine gider, kapı aralıklıdır zile basar Mehmet’ten ses yoktur markete gittiğini düşünür ve bir sandalyede onu beklemeye başlar, göz ucu ile evi süzer ev dağınık berbat bir şekildedir. Gözü masanın üzerindeki eski ajandaya takılır bir gözü kapıda yavaşça ajandaya uzanır ilk sayfasını açtığında eski bir resim görürü resimde Mehmet ve kendi resmini yan yana görürü kendi resmi üzerinde kırmızı bir kalemle bir kalp çizilidir. Bir anlam veremez ikinci sayfasını acar yukarıda bir tarih vardır 10 sene geçmiştir o tarihten sonra o tarihe de bir anlam veremez birkaç satır okuyunca tanıştıkları tarih olduğunu hatırlar.sayfalar ilerledikçe Mehmet’in iç dünyasında bir yolculuğa çıktığını sanar ve her sayfada Mehmet’in kendisine olan aşkını kelime ,kelime okur her günü not almıştır Mehmet demetin unuttuğu tüm güzel anılar ve göz yaşları bir ,bir karşısına çıkar sayfanın sonuna doğru bir not yazmaktadır notta şunları okur göz ucu ile ;
( Mehmet’in sözleri ;) bu gün can dostum aşık olmuş o an her kelimesinde bir kez daha öldüm, her bir cümlede bir kez daha kendimden nefret ettim,
-bu gün ayrılmış o sevdiğinden bir dostu olarak o kadar çok üzülüyorum ki o haline ama bir yandan kalbim kıpır ,kıpır şimdi saçlarının arasında parmaklarım gezerken ne kadar çok isterdim sevi seviyorum demeyi
-bu gün olmadık bir soru sordu bana kız arkadaşın var mı? dedi ben şimdi kalbimi sarıp sarmalayan aşkın varken nasıl başka biri olur demeyi o kadar çok istedim ki, neyse ki aklıma lise arkadaşım bahar geldi sağ olsun kırmadı beni birkaç gün idare etti,
-bu gün evleniyorsun o mutlu gününe gelmeyeceğim evde tek başıma şişelere anlatacağım aşkımı o hayalimi süsleyen kar beyazı gelinlikle seni gördüğüm an kendimi tutamam ve en sevinçli gününü kötü bir anı olarak hatırlamanı istemiyorum,umarım mutlu olursun kendin gibi güzel kızların kalbi sen gibi tertemiz çocukların olur. Hani derdin eğer evlenirde çocuğum olursa ismini Mehmet koyacağım derdin sende kızın olursa demet koyarsın artık demiştim, yok , yok bu gün çıkmayacağım evden senin mutluluğun benim aşkımın çok daha önemli
demet son sayfalara gelmişti bir türlü içindeki öfkeyi yenemiyordu ve gözlerinden akan yaşlar adeta sayfalardaki senelere akıyordu, kendi kendine konuşmaya başladı
-ben nasıl olurda bunu göremedim sen nasıl olurda bunca sene gizledin bu sevgini
son bir yaprak vardı onunda çevirdi demet son satırları şöyleydi Mehmet’in
-bu gün hava çok kötü yine her zamanki gibi her gün buluştuğumuz yere gidiyorum beklide dönmeyeceğim bu bana hediye ettiği kazağı giymek istiyorum.
Bunları okuyan demet hızlıca evden çıkar çantasını bile almak aklına gelmez ve her zaman buluştukları yere gider orada bulamaz biraz ileride yol ortasında bir kalabalık görür ne olduğunu anlamak için kalabalığa yanaşır ve yerde kanlar içinde yatan biri vardır yaklaştıkça içine bir korku düşer ve yerde yatan kişinin üzerinde Mehmet’e aldığı kazağı görür o an tüm dünya tersine dönmüştür.artık hayata tutunacak dalı kalmadığını inanır ve karşıdan gelen kamyondan başka hiçbir şey gelmez ve birkaç saniye sonra çok ağır bir fren sesi ve çığlık sesi gelir. Kalabalık o yöne doğru koşmaya başlar ama iş işten geçmiştir demetin hayatı 10 dakika önce ölmüştü şimdide ruhunu kaybetmişti kalabalık arasında biri yere yığıldı o kişi Mehmet’ti aslında Mehmet ölmemişti karşıda ölen kişinin üzerine örtecek bir şey bulunamayınca Mehmet kazağını örtmüştü demet kalabalıkta onu fark edememişti, Mehmet gözlerini hastanede açmış ve uzun bir tranva geçirmişti tüm olaylar bitmiş demeti son yolculuğuna uğurlamışlardı,evine dönen Mehmet masanın üzerinde bulunan ajandanın sandalyede olduğunu fark eder sandalyenin kenarında da demetin çantasını görür. O birkaç saniyede her şeyi aklından çizer ve neden demetin orada olduğunu neden boş bir yolda kamyonun altında kaldığını anlar bunların tümünün kendi aşkı yüzünde olduğunu düşünür ve doktorun verdi yüksek dozajdaki ilaçları alır bir bardakta su hiç tereddütsüz tum kutuyu yuttar ve oda sevdiğinin yanına gömülmesini istediği bir not bıraktı ilk kez kendinden başka kimsenin bilmesini istediği birde söz yazar ve bu hayatı botunca söyleyemediği söz son sözleri olur ‘ ben seni çok seviyorum can aşkım’

Bu hikaye adı meçhul birine dostluğu için teşekkürlerimi sunmak için yazılmıştır. B.gökçenin Yenik Serçesini de kendilerine armağan ediyorum
Fatih_han545@hotmail.com




Hiç yorum yok: