upload music to get code

26 Temmuz 2008 Cumartesi

BASİT HAYATLARIN ANLAMLI DOSTLUKLARI


BASİT HAYATLARIN ANLAMLI DOSTLUKLARI





Uzun bir hayatın kısa dönemlerinde tanıdığımız insanlar değil midir hayatımızı yönlendiren. Daha çocuk yaşta peşinde koştuğumuz top değil midir paylaştığımız , büyürüz yaşımız gibi düşüncelerimizde değişir ama değişmeyen az şeylerden biride insanlara bakış açımız ve arkadaş dost bildiğimiz insanları tekrardan , tekrardan hayatımızı olumlu yada olumsuz yönlendirmeleri ve bizim buna müsemma göstermemiz, bu tanıdığın insanın bize karşı beslediği duygulara göre değişir, bunları görebilmek ama gerçekten görebilmek çok zordur. aradan yıllar geçe bilir, paylaşılan o kadar çok şey olur ki ! her bir zaman evresinin sonunda anlatılacak çok şey olduğu görülür, bunca yapılan iyi veya güzel sözler , hareketler düşünceler her birey için güzel bir anı veya hayatını kabusa çeviren kötü bir rüyayı da anımsata bilir. Peki biz insanların bu içinde besledikleri duyguları nasıl anlarız ve bunlara nasıl müdahale ederiz, hayatın uzun olduğundan bahsettik ( tabi bu kişinin yaşadığı hayata ve yoğunluğuna göre değişir ) basit örneklerle konuya girelim kendi kişiliğimizi sorgulayalım, hatayı karşı tarafta bulmadan kendi doğrularımızı bir yana bırakıp karşı tarafı dinlemek ilk başlangıç olmalıdır. yani dinlerken hak vermeyi özeleştiride bulunmayı denemeliyiz, çok emin olduğunuz doğrularda bile bu sözkonusu olmalı, zira atlanacak çok küçük bir ayrıntı karşı tarafın ve kendi hayatımızın karanlığa gömülmesine yol açabilir. İnsanlar tanışır arkadaş olur günlerini gecelerini paylaşır dost olur, bu iki tarafın karşı cinsine göre aşka müteakibinde ölümsüz bir sevgiye de dönüşebilir. Ama biz olaya ortasında başlayalım ve konumuz olan ARKADAŞLIK ve DOST kelimesinde yoğunlaşalım.
Ve bir kıssadan hisse ile devam edelim
-zamanın birinde iki karşı cins genç günümüz sanal alem dedikleri internetten bir oyun sitesinde tanışırlar, bu iki insan zamanla aynı oyun sitesinde arkadaşlıklarının temelini atarlar, günler geçtikçe aradaki mesafede kısalır.samimi sözlerin çokluğu ve içtenliği kovalar her bir sözün ardını ve artık mail adresleri alınır ekranda önce resimler sonrada gülen yüzler belirir. Her şey olduğunda fazla bir iyimser havada geçmektedir.bir elmanın iki yarısı gibilerdir ekrana yansıyan kelimeler çok kez aynı cümlelerin sorusu ve cevabı ile okurlar bu erkek olanın fazlasıyla haz duymasına sebep oluyordu, erkek olan bayan olana göre daha şansızdır yaşadığı hayatı kıyaslarsak bu güne kadar pek anlattıklarını anlayan ne istediğini soran, sorunu olduğunda bunu yüz ifadesinden anlayan biri ile tanışmamıştı, karşı tarafa verdiği değeri kendisi bile anlatacak kelime bulamamaktadır.
Ve aradaki güven sorunu da aşılınca telefonlar alınır, sabahları gülen bir yüz ifadesinin ardından günaydın mesajları , öğleleri ne yedin gibi sözcükler akşama doğruda kaçta gelirsin eve mesajları eklenir küçük pencereli telefonlara, (bunların hepsi karşı tarafa duyulan özlemin bir belirtileridir aslında) bu böyle aylarca devam eder çiftlerden biri diğerinin bulunduğu şehre yerleşir ama bu onun için değil üniversite.gibi bir büyük ayrıntı içindir. Sonrasında aynı şehirde olmanın heyecanı ile görüşürler,ilk görüşmeleri çok seviyeli ve aşırı derce de resmi olur, kelimeler özenle seçilir her bir ayrıntı karşı tarafın rahatlığı için sorulur.
Bunu da aşmışlardır.
Genelde internette görüşmelerinin dışında iki haftada bir yüz yüze görüşüler tüm günü en ince ayrıntısına kadar değerlendirirlerdi, bu beklide ikisi içinde aradıkları arkadaşlık ve dostluktu, sizde taktir edersiniz ki günümüz Türkiyesin de böyle bir arkadaşlığa toplumun bakış acısı çok daha acımasız oluyor. ama bu iki bireyin düşündükleri en son ayrıntıydı, zira bayan olanın yaşadığı duygusal ilişkileri aşkları arkadaşlığı konuşuyorlar bu konu hakkında yorum yapıyorlar, ve daha yaşanır bir ilişki için bir birlerine yardım ediyorlardı, bu şunu gösteriyor ki bu gerçekten dostluktu, ama bu iyimser hava beklenmedik bir gelişme ile bozulur.
Bayan olan erkek olanın birkaç sözünden kuşkulanır ve bunu doğrulamak için kendince bir senaryo yazar ve uygulamaya başlar, yine görüştükleri bir gece bayan olan şöyle bir soru sorar
-(bayan)sen beni üç kelime ile anlatacak olsan bu üç kelime ne olurdu ?
(erkek aradaki gecen senelere ve dostluğunun samimiyetine dayanarak cevaplar )
- (erkek) bunu üç kelimeyle anlatamam seni anlatacak tek kelime var hayalimdeki insansın. Der
bayan biraz daha kuşkulanır ve soruyu genişletir
- (bayan) hayalimde derken açıklarımsın ?
- (erkek)bu güne kadar beni anlayan nadir insanlardan birisin hatta beni anlayan ilk bayansın kalbin çok temiz vede çok güzelsin, der
- (bayan) sen beni hayalinde nasıl bir bakış acısı ve ne gibi bir faklı şeklilerde düşünüyorsun ama dürüst ol ? der
- erkek burada bir anlık gaflete ve erkeklik duygularına yenik düşer ve o hatayı bir dost ta söylenmemesi gereken sözleri sarf eder
- (erkek) seni çok güzelsin vede alımlı bazen seni hayal ederken kendime daha yakın hissediyorum. Der
- bayan olan yazdığı senaryonun işe yaradığını ve dostu sandığı kişinin gerçek düşüncelerini ortaya çıkardığını düşünür. Ve yazmaya başlar tüm yaşanmış bitmiş bir arkadaşlığı ve dostluğu sorgular erkek yaptığı hatanın farkına varsa da iş işten geçmiştir artık dönüşü olmayan bir yola girmişlerdir bayan olan saatlerce yazar erkek olan bir kelime bile yazamaz hatalı olduğunu bilir ama bunun masum bir sözden ötesi olmadığını anlatmak ister bir türlü anlatamaz bilir ki işe yaramayacaktır. Çünkü söylenmemesi gereken bir söz söylemiştir, biraz durulunca ekrandaki yazılar ikisi de ayrılık sözleri için bir birlerine teşekürle başlayan elveda sözcükleri söylerler . ve dost kelimesinin anlamını taşıyamadıkları için bu arkadaşlıkları biter..

-

şimdi bu basit kıssadan hisseden biraz bahsedelim. Hatalı olan erkek bunu görebiliyoruz gayet açık ve belirgin. Ama şu acıdan da bakalım olaya insanız hata yapmak doğamızda var bu mutlaka sehpanın üzerinde duran vazoyu devirmek değil bu bir söz bir kelime istenmeden söylenen sözlerde olabilir taktir edersiniz ki erkek böyle olmasını istemiş mi ? hayır böyle bir olay o ana kadar aklının ucuna bile gelmemiştir. Evet oda farkında hatanın ama karşısındaki insana duyduğu saygı ve sevgi o kadar büyük ki açıklama yapmasına ve sözleri düzetmesine bile engel olmuştur.
Erkek olan bu güne kadar kendisini anlayan ağladığında ağlayan güldüğünde kahkahalar atan en duygusal anlarda yanında bulunan birinin kaybetmenin üzüntüsü ile yaşamaya başlamıştır. Ama bu kendi durumundan çok o insanın gözünde ve kalbindeki yerinin tamamen silinmesine yanlış bir arkadaş olduğunu düşünmesine daha çok üzülmektedir zira kendisi öyle biri değildir.

İnsanları tanımak zordur. Tanıdığın insanları aslında tanımadığını görmek üzücü ve yıkıcıdır. Ama hataları affetmek ,yaşananları değerli kılmak,insan olduğumuzu hatırlamak bir erdemliktir.
Dost kelimesi ağır bir yüktür kimi zaman sallana bilir ama yıkılmaz, bunu yıkan gurur ve yanılgıdır. Siz eğer dost dediğiniz insanı affedile bilir bir hata yaptığını düşünüyorsanız bunu ona uygun bir dille yansıtın eğer sizin dostunuzsa bu insan ,hatayı görecek ve özür dileyecektir. Ve kaldığınız yerden devam edersiniz. Dostluğunuza



fatih_han545@hotmail.com

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Tebrıkler.Çok güzel ve anlamlı bir metin olmuş. İçerik süper tek kelıme ıle harıka.Elinize ve yuregınıze saglık.

Unknown dedi ki...

Teşekürler, okumanız bir incelik . okuyupta beğenmeniz ayrı bir zerafet