upload music to get code

24 Ocak 2008 Perşembe

KAYBETTİĞİM DOSTUMA

23/01/2008
Uzun zaman önce iki kayık varmış denizde aynı rıhtıma bağlanır aynı dalga çarparmış gövdelerine, ikisi de sabah erken saatte çıkarmış uçsuz bucaksız denizlere, kayıklardan birinin sahibi her gün temizler, çatlaklarını kapatır ve her fırsatta boyarmış onun, bunu gören diğer kayık kıyaslamış kendini ve onu
- Benim sahibim hiçbir zaman temizlemez beni, su almadıkça kapamaz çatlaklarımı, ve halen ilk boyandığım rengimle duruyorum. Bir çanta atar sırtıma her gün, bir de yük olsun diye kalın bir ip alır sanki kendi ağırlığı yetmiyormuş gibi. Yandaki kayık güler bunun bu haline.
– Benim sahibim beni çok düşünür almaz eline yük, yormaz beni denizde, der.
Diğer kayık susar ve kızar içten içe sahibine ve bunu sahibine söylemek için zaman kollar, öğlen olmuş balıklar ağa takılmış, gülen bir yüz sahibinde ve tam zamanı olduğunu düşünür ve açılır kayık sahibine;
- Bak kaptan, der. Yıllarca seni denizlere ufka taşıdım. Her gün sağ salim rıhtıma getirdim. Benimle tuttuğun balıkları sattın, akşam olunca kendinden geçene kadar içtin kazandığın parayla, ekmek aldın su içtin ömrünü taşıdım senelerdir. Uyuyunca sırtımda hayaller kurdun yeri geldi göz yaşlarını döktün üstüme. Bu kadar çektim çileni.
Kaptan evet der doğru bunların hepsini yaptın benim için ama bunları ikimizde biliyoruz. Neden anlatıyorsun der yaşlı kaptan
Kayık:
- Evet bunları sana anlatıyorum, çünkü çürümek üzereyim. Her gün aldığın çanta ve kalın ip yorar beni açık denizde. Boyam halen ilk rengi, yosun tuttu gövdem. Diğer kayıklar bu halimi gördükçe gülüyor ve bana ‘Sahibin seni hiç sevmiyor hiç düşünmüyor.’ diyorlar. Buda beni çok üzüyor. der kaptana.

Kaptan hafiften gülümser buna “Anlarsın zamanı gelince” der ve sessizce gider yine içmeye.
Kayık çok sinirlenir bu duruma. Sabah olur. Sahibi gelir yine. Elinde ağır çantası ve kalın ipi vardır. Kayığa atar bunları tekrar kulübesine gider kalan malzemeleri almak için kayık ,denizde yatar sağa sola düşürür çantayı ve ipi, geçirir aklından ‘Bu gün çekmeyeceğim yükünü’ der, sahibi gelir. Atar ağı kayığa çeker karanlıkta ufka küreklerini. Açılırlar ikisi de, çok yol almışlardır. Gün ağrımıştır artık kaptan atar ağını denize rast gele diye.hava açık ve güneşlidir. Ama kaptan erken toplar ağını anlar fırtına gelecektir. Çekmeye başlar kıyıya kürekleri, geçmeden bir kaç saat kopar fırtına bunların üzerine,kaptan ağır olan tüm malzemeyi atar kayıktan, tutuğu balıkları, ağı batırmak istemez kayığını. Döner arkasına uzanmak ister çantasına, bakar bulamaz bıraktığı yerde bir anlam veremez, halen bir umudu daha vardır kaptanın, motorlu büyük kayıklar görür yardım ister, kurtulduk der kayığa ,gemidekiler ‘atın ipinizi’ der adam ,yine tekrardan arkasına döner arar kalın ipini kurtarmak ister sevdiği kayığı,ararda bulamaz, sorar kaptan kayığa, ne oldu bunlara, kayık susar anlar o zaman kaptan kayıktadır suç, yapacak bir şey kalmamıştır kaptan canını kurtarmak için biner o büyük gemiye, sonra bakar bıraktığı kayığa, ters dönmüştür, kapılır fırtınaya ve kaybolur derin dalgalarda..
Kalan tüm kayıkların sonu aynı olmuştur. Batmışlardır azgın denizde.
Aradan aylar geçer kaptan eskide olsa bir kayık alır kendine. Aldığı kayık öğrenir battığını önceki kayığının sorar kaptana;
– Sen ki denizlerde ömrü çekmiş biri, nasıl verdin denize sevdiğini?
Kaptanın acı bir tebessüm belirir yüzünde ve anlatır olanları sessizce;
- Ben ve o çok balık tutardık, tutuğumuzu satardık kazandığımız paranın büyük bölümünü tersaneden alacağım malzemeye ayırırdım, onları da bir çantaya koyardım kalan parayla derdimi unutmak için içki alırdım içerdim saatlerce ve alırdım çantamı gidersin sesiz kayığımın yanına ,bakardım yıldızlara beklerdim uyumasını kayığımın, sonra açardım çantamı sarardım açılan yaralarını, kapatırdım tüm çatlaklarını, diğer kayıklar ayda bir yaparlardı bu bakımı ben her gün yapardım, yapardım da bilmezdi, eskidiğini zamanını dolduğunu anlamasın diye, birde çadırım vardı çantada, yakalanırsak bir fırtınaya kapardık sırtımıza almazdık su diye, birde ip alırdım, kalırsa açık denizde, takarız bir motorlu gemiye dönerdik başladığımız yere diye, bunlar ağır gelmiş bizim kayığa çekememiş hayatın yükünü...
insanda böyledir yaşadığı hayata ,anlamaz kendisine yapılan iyiliği bilmez karşısındakinin ne düşündüğünü anlayamaz sevgisin,geçte olsa anlar bazı şeyleri ama iş işten geçmiş olur. sanır ki döner dünya kendi ekseni etrafında. Anlar sonra kaybedince ya HAYATINI , ya DOSTUNU…


Anlamak için kaybetmek mi gerekir.

Kaybettiğim dostuma
Ben seni hiç unutmadım…



fatih_han545@hotmail.com


Hiç yorum yok: